YAŞLANDIĞINDA
Yaşlandığında,
apak olduğunda saçların,
Uyuklayıp
dururken,
İrkil ve çek al
bu kitabı,
Başın yavaşça
düşerken,
Başla okumaya,
düşle o yumuşak bakışı
Gözlerinde var
olan bir zamanlar.
Ve derin
gölgeleri ondaki;
Kaç kişi sevdi kim bilir,
Zarif anlarını
senin
Ve o güzelliğini gerçek
ya da yalan bir aşkla?
Ne ki, gerçekte tek
kişi sevdi seni
Sendeki o yanıp
tutuşan, gezgin Gönlü,
Ve değişen yüzündeki
kederi;
Işıltılı
parmaklıkların dibine diz çökerken,
Mırıldanarak,
biraz üzüntüyle,
Nasıl da kaçıp
gitti Aşk
Adım atarak dağlardan
öte
Ve
yüzünü bir tutam yıldızın arasına gömerek...W. B. YEATS (ÇEV. Ç. TÜRKYILMAZ)
WHEN YOU ARE OLD
WHEN you are old and grey and full of
sleep,
And nodding by the fire, take
down this book,
And slowly read, and dream of the
soft look
Your eyes had once, and of their
shadows deep;
How many loved your moments of
glad grace,
And loved your beauty with love
false or true,
But one man loved the pilgrim
Soul in you,
And loved the sorrows of your
changing face;
And bending down beside the
glowing bars,
Murmur, a little sadly, how Love
fled
And paced upon the mountains
overhead
And hid his face amid a crowd of stars.
W.B. YEATS