4 Nisan 2014 Cuma

PEKİ YA SONRASI?

Onun yolunun yoldaşları düşünmüşlerdi okulda
Ünlü biri olacak bu açıkçası;
Aynısını düşündü, yaşadı kuralına göre o da,
Geçirdi yirmili yaşları zahmetle, didinip durdu günler boyunca;
“Peki ya sonrası?” diye bir türkü tutturdu Platon’un hayaleti. “Peki ya sonrası?”

Yazdığı her şey okundu kendiliğinden,
Sayılı yıllar geçti, belirledi her şeyi çabası
Kazandı dünyalığını, yeterli oldu hepten
Arkadaşları her daim arkadaş oldu içten;
“Peki ya sonrası?” diye bir türkü tutturdu Platon’un hayaleti. “Peki ya sonrası?”

Tüm mutlu düşleri gerçek oldu devamında
Küçük eski bir ev, bir eş, bir kız, bir oğlan da cabası
Erik ağacı ile lahananın büyüdüğü toprakta
Şairler ve nüktedanlar cezbetti onu sonunda;
“Peki ya sonrası?” diye bir türkü tutturdu Platon’un hayaleti: “Peki ya sonrası?”

“Görev tamamlandı” diye düşündü yaşlanıp düştüğünde
“Çocukluktaki planıma göre her şey açıkçası,
Bırakıp aptallara hırsı, her şeyi hiçe çevirdiğimde
Mükemmelleştirdim bir şeyleri, her şey artık yerli yerinde”
“Peki ya sonrası?” diye daha yüksek sesle bir türkü tutturdu hayalet: “Peki ya sonrası?”

                                                                                              (W. B. YEATS, Çev. Ç. Türkyılmaz)

What Then?

HIS chosen comrades thought at school
He must grow a famous man;
He thought the same and lived by rule,
All his twenties crammed with toil;
'What then?' sang Plato's ghost. 'What then?'

Everything he wrote was read,
After certain years he won
Sufficient money for his need,
Friends that have been friends indeed;
'What then?' sang Plato's ghost. ' What then?'

All his happier dreams came true --
A small old house, wife, daughter, son,
Grounds where plum and cabbage grew,
poets and Wits about him drew;
'What then.?' sang Plato's ghost. 'What then?'

The work is done,' grown old he thought,
'According to my boyish plan;
Let the fools rage, I swerved in naught,
Something to perfection brought';
But louder sang that ghost, 'What then?


3 Nisan 2014 Perşembe



İÇENLERE ŞARKI

Şarap ağızdan,
aşk ise gözden yakalar kişiyi.
Tüm hakikat budur işte özünde,
bilebileceğimiz kocayıp ölmeden önce.
Götürüyorum kadehi ağzıma
Ve iç çekiyorum, bakarken sana
                                                  (W. B. Yeats. Çev. Ç. Türkyılmaz)




A Drinking Song

Wine comes in at the mouth
And love comes in at the eye;
That's all we shall know for truth
Before we grow old and die.
I lift the glass to my mouth,
I look at you, and I sigh.